1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı 2008’den bu yana ülkemizde tatil olmuş ve yılın her günü çalışan, emek veren halk bu günü dilediklerince kutlama şansına erişmişlerdir. Ancak yaklaşık 2 yıldır hayatımızda olan koronavirüs sebebiyle ülkemizde 3 haftalık kapanma ilan edildiğinden 23 Nisan ve Ramazan Bayramı gibi bu bayramı da evlerimizde geçirmek zorundayız. Bu durum gelen güzel havalarla birlikte biraz can sıkıcı olsa bile evimizde, sevdiklerimizle ve sağlıkla geçirdiğimiz her günün kıymetini koronavirüs sayesinde her geçen gün biraz daha anlıyoruz. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı da bu sene emek kavramını ilk öğrendiğimiz yerde yani ailemizde kutluyoruz. 1 Mayıs her zaman "işçi” kelimesinin daha ön planda olduğu bir bayramdır. Aslında "işçi” kelimesini özel kılan emektir. Emek verdiğimiz her şey bizle beraber yol alır ve koca bir deniz olur. Her akşam eve yorgun argın gelse de kocaman gülebilen anne, babalarımızdır emek. Annemizin bizi ilk kucağına alışıdır emekle tanışmamız. Babamızın yorgun gülümsemesidir. Hayata karşı attığımız ilk adımlarımızdır. Pazar günleri ekmeğe yollanıp para üstünün elimize sıkıştırılmasıdır ilk kazancımız. Her zorluğa karşı yılmadan yürümektir hayat denen bu yolda. Bundandır 1 Mayıs’ın bayram olarak kutlanması. Emeğin bayramıdır, yaşamanın bayramıdır 1 Mayıs. Korkmadan, usanmadan, attığın her adımdır yeniliklere karşı.

            Eşitçe yaşama umududur 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nın anlamı. Aynı sofrayı paylaşmaktır herkesle. Çünkü farklı olsa da evlerimiz, giydiklerimiz, düşüncelerimiz, inançlarımız hepimiz aynı sofranın insanlarıyız. Bir inşaat işçisinin ekmek arası yaptığı peyniriyle, yanına birkaç tane iliştirdiği zeytiniyle, sokak arası bir yerde küçük bir iskemleye oturup yediğin kaşarlı menemenle, sabah işe yetişirken hızlıca simitçiden aldığın taze simit ve küçük üçgen peynirle, hayvanlarını dağda otlatan bir köylünün bohçasından çıkardığı tandır ekmeği ve tulum peynirleriyle aynı sofradayız hepimiz. Oturup da muhabbete daldık mı hep bir çay arar gözümüz. Sınıflarımızdan sıyrılıp bir olduğumuz, hepimizin emeğiyle var olduğu koca bir sofradayız hepimiz. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nın bundandır önemi. Emeklerimizin görülmediği, hatta kendimizin bile verdiği emeğin bazen farkına varamadığı hızla akıp giden bu dünyada koştururken oradan oraya durup bakmaktır birbirimize. Görmektir her birimizin birbirimiz için verdiği emeği. Kapımıza gelen kargonun görmektir alın terini, her gün gittiğimiz marketin kasiyerine selam vermektir, "ellerine sağlık” demektir annemize, bakmaktır o gün kendi ellerimize 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nın değeri. Şimdi evlerimizdeyken hepimiz kuralım soframızı tüm emek verenler için. Bilelim kurduğumuz sofranın bizimle sınırlı olmayıp kocaman bir sofra olduğunu. Bin bir emekle sofraya koyduğumuz her şeyin, bin bir emekle üretilip birçok insanın alın teri olduğunu. O yüzden, haydi kocaman sofralar kuralım evlerimizde birleşelim sahur sofralarında, kahvaltılarda, iftarlarda, akşam yemeklerinde. Bu 1 Mayıs’ta toplaşalım hepimiz kendi evimizin soflarında vücutta ayrı, emekte bir hallerimizle.

            Gündoğdu Gıda olarak 1 Mayıs’ta biz de bu sofradayız. Ülkece koronavirüs sebebiyle kapanma olsa da sizler için üretmeye ve emek vermeye devam ediyoruz. "lezzetarayanlara” web sitemizden bizlere ulaşabilir, bu büyük sofraya bir tabak da bizim için koyabilirsiniz. Ülkenin her yerinden kokusunu aldığımız, kaşık tıkırtılarına tatlı sohbetlerin karıştığı, Rize’nin emekçilerinden ülkenin diğer emekçilerine yol alan Ofçay Hazine Dökme Siyah Çay’la karşılayabilirsiniz 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı. İş molalarında kâğıt bardaklarda içilen, inşaatlarda küçük tüplerde kaynatılan, ister bir rezidansta olun, isterseniz bir yol yapımında, tam yorulup oturduğunuz o anda içtiğiniz o sıcak çayla gelen rahatlama hissi sarsın içinizi. Demliğin tıkırtısı gelirken mutfaktan çıkarın kahvaltılıklarınızı dolaptan. Uzatın diğer sofraya dolaptan çıkardığınız Şems Siyah Zeytin’inizi. Yüzyıllardır barışın, bereketin simgesi olan zeytin, bereket getirsin koyduğunuz sofralara. Emeğin verdiği güçle, birlikle paylaşın tüm bereketinizi. Sonra alın tanımadığınız bir elden size uzatılan peyniri. Ufaklığın içerden "Tost istiyorum.” diyen sesine kulak verin sonra. Emeğin hiç bitmediği, anne babalığın bir ömür sürdüğü düşüncesiyle yorgun bir gülümse belirsin dudaklarınızda. Elinizdeki işi bırakıp çıkarın dolaptan Gündoğdu Tost Peyniri’ni. Biraz yorgun hissediyorsunuz kendinizi. Ama o ekmeğin arasından taze sünen kaşarı görüp güldükçe sizin de içinizi bir mutluluktur alıyor. Zaten ona her zaman daha iyisini sunmak için didinip durmuyor musunuz tüm ömrünüz boyunca? Birden bir başka el bölüyor düşüncelerinizi. Uzak sofralardan gelen bu peyniri de  alıp koyuyorsunuz sofraya. Kars’ın kokusu geliyor sonra burnunuza. Çocukluğunuz geliyor. Annenizin sabahın 4’ünde kalkıp hayvanları sağması, nasır tutan elleri geliyor aklınıza. Sonra babanızın yüklenip koca çuvalları şehre götürüp satması geliyor örgü peynirlerini. Sahi, öyle öyle okutmadılar mı sizi? Kokusunu alıyorsunuz şimdi Gündoğdu Örgü Peyniri’nden. Çocukluğunuzdan beri gelmemişti, böyle bir koku burnunuza. Sonra diyorsunuz ki "En çok sizin 1 Mayıs Emekçi Bayramınız kutlu olsun anne ve baba.” Çalan kapı sesi uyandırıyor sizi hayallerinizden. Karşı komşunuz "Yumurta var mı?” diye soruyor. Dolapta kalan son iki Gündoğdu Organik Yumurtalarınızı çıkartıyorsunuz ki komşunuzun sizin çocuğunuz yaşlarında bir çocuğu olduğu aklınıza geliyor. Buzluktaki Gündoğdu Vanilyalı Panda Paw dondurmayı da yumurtaların yanına iliştiriyorsunuz. Çocuklar bu farklı şekillerdeki dondurmaları her zaman çok seviyor. Ama sizin içinizi asıl rahatlatan günlük sütten üretildiğini bilmek. Komşunuz kocaman bir gülümsemeyle ayrılıyor kapıdan ve sofranız biraz daha genişliyor. Bir çocuk heyecanı sarıyor içinizi. Çıkarıyorsunuz dolaptan Gündoğdu Günlük Çiğ Sütü, ısıtıyorsunuz bir güzel ve bir tatlı kaşığı süzme çiçek balı koyuyorsunuz içine. Bugün bu sofrada çocuk ruhunuz, emektar ellerinizle oturuyorsunuz. Tam da 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’na yaraşır şekilde.

            1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nda Gündoğdu Gıda olarak sofralarınızda bulunmaktan onur duyuyoruz. Ürettiğimiz her üründeki alın terini biliyor, ürünlerimizin kaliteli bir şekilde üretilmesini sağlayan çalışma arkadaşlarımıza, ürünlerin evlerinize ulaşmasını sağlayan çalışma arkadaşlarımıza ve her bir birimimizde emek veren, her zaman daha iyisini yapmak için çabalayan tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bizler kendi soframızı sizin sofralarınızla bir arada görmekten çok mutluyuz. Henüz bizimle sofralarını birleştirmeyen herkes için bir tabak uzatıyor ve soframıza davet ediyoruz. Aradığınız her ürünü lezzetarayanlara web sitemizden bulabilir, bizleri sofralarınıza konuk edebilirsiniz. Emeklerimizin sömürülmediği, birbirimizin emeklerine saygı duyduğumuz ve gördüğümüz bir 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı olmasını temenni ediyoruz. Bu koca sofrada hep beraber oturmak, paylaşmak, dayanışmak ve konuşmak birbirimiz için verdiğimiz emeklerin bir teşekkürüdür. Bugün ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği bu zorlu süreçte, koronavirüse karşı savaşırken paylaşmanın ve dayanışmanın önemini bir kez daha anlıyoruz. Bizim için vermiş olduğunuz tüm emekler adına hepinize teşekkür ediyoruz. Bizim için vermiş olduğunuz emeği görüyor, sizler için emek veriyor ve sofralarda buluşuyoruz. Ramazan ayının bereketini paylaştığımız bu zamanlarda emekle masamıza koyduğumuz her şeyin bereketinin arttığı, soframızdakileri de emeğimizi paylaştığımız gibi paylaştığımız 1 Mayıslar diliyoruz. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramımız kutlu olsun. Gündoğdu Gıda ile emekleriniz değer, sofralarınız lezzet bulsun.