Çay ilk olarak 1888-1892 yılları arasında Bursa'da Türk topraklarında yetiştirilmeye çalışılmıştır. Ancak, bu girişim başarısız olmuştur çünkü Türkiye'nin bu kısmı çay yetiştirmek için ekolojik olarak yetersizdir. 1924 yılında TBMM'de kabul edilen yasa ile Karadeniz bölgesinin doğusunda çay yetiştirilmeye başlanmıştır. Bugün çay yetiştirmek için 700 milyon m²'den fazla arazi kullanılmaktadır ve çay, Türkiye'de sudan sonra en çok tüketilen ikinci içecektir. Türkiye, dünyadaki çayın yaklaşık yüzde 6 ila 10'unu üreten, dünyanın en büyük 5 çay yetiştiren ülkesi arasındadır. Bunun çoğu yurt içinde tüketilir.Türkiye'nin çay yetiştirme bölgesi, Gürcistan sınırından daha batıdaki Rize şehri boyunca ülkenin kuzey Karadeniz kıyı şeridi boyunca uzanmaktadır. Türkler kahvaltıdan başlayarak gün boyu çaylarını yudumlamayı ve uyuyana kadar çay içmeye devam etmeyi severler. Çay ikram etmek ve çay içmek dostluğun bir işaretidir.

Birçok ülkede çay kültürü gelişmiştir ve çay bir içecekten çok daha fazlasıdır.Çay tüketimi hem kişisel hem de sosyal önemi olan bir ritüeldir.Birçok ülkede çay, bir içecekten çok daha fazlasıdır.Genellikle kültür ve insanlarla derinden bağlantılıdır.Japon çay töreni, manevi düzeyde bağlantı kurmakla ilgiliyken, Fas'ta çay misafirperverliğin bir işareti olarak servis edilir.

Çin tarihine göre çay kültürü, imparator ShenNong sayesinde gelişmiştir. M.Ö. 2727'de İmparator ShenNong'un bir çay ağacının sığınağında suyu arıttığı ve birkaç yaprağın demliğe üflendiği zaman keşfedilmiştir.Rastgele bulduğu içeceğin lezzetini, rengini ve aromasını sevmiş ve onu Çin'in geri kalanıyla paylaşarak çayıyemeklerden sonra içilen bir ritüel haline getirmiştir.Efsaneye göre Hindistan'da Budizm vaaz etmek için Çin'den ayrılan Prens Dharma, 9 yıllık görevi boyunca uyumamaya yemin etmiştir.Üçüncü yılının sonuna doğru, yorgunluğa kapılarak, uyanık kalabilmek için birkaç çay yaprağını çiğnemeye çalışmıştır.Yapraklar ona kalan 6 yıl boyunca uyanık kalması için  dayanma gücü vermiştir

Çay kültürü Rusya'ya İpek Yolu'nun bir parçası olan "Büyük Çay Yolu" üzerinden gelmiştir.Yolculuk 11.000 mili tamamlamak için on altı aydan fazla sürmüştür.Ruslar çoğunlukla siyah çay içmektedirler.Genellikle çaylarını şeker, meyve veya reçel ile tatlandırmaktadırlar. AyrıcaRusya'da, Türkiye’de de olduğu gibi çay, sıcak havalarda bile her zaman sıcak servis edilmektedir.17. yüzyılda benimsenen ve 13. yüzyıldan beri kullanılan Moğol su ısıtıcılarından esinlenilen semaver olmadan Rus çayı düşünülemez.Semaver, köpüren sıcak su ısıtıcısı ve çaydanlığın birleşimidir.Rusya’daki çay kültürüne göre çay semaverde demlendiğinde lezzetli olmaktadır.

1900'den önce İran'da herhangi bir çay kültürü ve çay üretimi bulunmamaktadır, ancak 1895'te Kashef Al Saltaneh adlı İranlı bir diplomat bunu değiştirmeye ve çay üretimini İran'a getirmeye karar vermiştir.O zamanlar İngilizler, bu ticaretle uğraşan Avrupalı ​​olmayanlara karşı katı kurallarla Hindistan'da çay üretimi konusunda katı bir tekele sahipti.Gençliğinde Paris'te eğitim görmüş ve çok iyi derecede Fransızca bilen Kashef Al Saltaneh, Hindistan'a giderek Fransız iş adamı kılığında İran'a çay fidanı ve tohumu kaçakçılığı yaparak ticareti öğrendi.Bugün İran Çayının babası olarak biliniyor ve Lahijan kentindeki türbesi çay müzesine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca çay, Avrupa'ya ulaşmadan çok önce kervan yolları aracılığıyla tüm Moğol topraklarına, Müslüman ülkelere ve Rusya'ya nüfuz etti.Tüm Arap ülkelerinde çay yüzyıllardır en popüler içecek olmuştur.Fas'ta misafir ağırlayanların vazgeçilmezi kabul edilen çay, oldukça rafine bir şekilde servis edilmektedir.Kabul odasında tütsü yakılır ve ev sahibi ve misafirler yerlerine otururken gül veya portakal çiçeği suyuyla ellerini tazeler. Fas’ta tüketilen en popüler çay iserenkli çay bardaklarında ve demliklerde servis edilen çaydır.Taze nane ve yeşil çaya bir yığın şeker ilave edilerek hazırlanan sıcak nane çayıdır.Üretiminde en popüler çaylardan biri olan Seylan çayı, adını ada ülkesi Seylan'dan veya günümüz Sri Lanka'sından almaktadır.Arap tüccarlar ve Yemen'den gelen hacılar, kahve bitkilerini ilk olarak 17. yüzyılda Hindistan üzerinden Sri Lanka'ya getirmişlerdir. Müslüman ülkeler, dünyadaki kişi başına en yüksek çay tüketicileri arasındadır.Özetle dünya üzerinde çay kültürününen çok geliştiği bölge Ortadoğu bölgesidir.

İlk Fransız çay uzmanlarından biri, başlangıçta sağlık nedenleriyle düzenli olarak çay içen Kral XIV. Louis'dir.Sindirimine yardımcı olması ve gut, kalp gibi rahatsızlıklara karşı koruyucu bir önlem olarak reçete edilmiştir.Fransız devriminden sonra, popülerliğini yitirmiş ve 19. yüzyılın ortalarına kadar çok daha az tüketilmiştir.Daha sonrasında Fransa’da yaygın bir çay kültürü gelişmiş ve çay popüler hale gelmiştir. Hatta günün her saati için tüketilen farklı çay türleri meydana gelmiştir. Binlerce güzel ve yaratıcı, kültürel ve gastronomik çay salonu, özellikle kentsel alanlarda kurulmaktadır."Fransız çay sanatını" eşsiz kılanyegâne öğe ise Fransız pastasıdır.Fransızlar, çay içmekten çok önce kurulmuş olan popülaritesi ile pastacılığı bir sanat formuna yükseltmişlerdir.

 

Çin dışında, İrlanda Cumhuriyeti ve Birleşik Krallık, dünyadaki kişi başına en büyük çay tüketicileridir. Çay kültürü İrlanda ve Birleşik Krallık’ta, kahvenin işçi sınıfının, sıcak çikolatanın ise üst sınıfların tercih ettiği içecek olduğu 17. yüzyılda ünlü Hollanda Doğu Hindistan Şirketi aracılığıyla Çin'den Batı dünyasına tanıtılmıştır.

"Çay saati" kısa sürede İngiliz yaşamının önemli bir özelliği haline gelmiştir.Geleneksel olarak, üst sınıflar 16:00 civarında çay tüketmekte bunu ise beş çayı olarak adlandırmaktadır.Gelenek, İngiliz aristokrasisi için tipik bir günün yemeğinin günde iki öğünden oluştuğu on dokuzuncu yüzyılın başlarından kaynaklanmaktadır. İngilizler beş çayı vaktini geç kahvaltı ve geç akşam yemeğiolarak da adlandırmaktadır.

ABD ise dünyanın geri kalanından daha farklı bir çay kültürüne sahiptir. ABD buzlu çayı popüler hale getirerek küresel çay kültürüne katkı sağlamıştır.İlk olarak St. Louis'deki 1904 Dünya Fuarı'nda tanıtılmıştır.Hindistan'dan bir grup çay üreticisi, siyah çaylarını tanıtmak için bir stant açmıştır.Bunaltıcı yaz sıcağı ve nem, insanları sadece denemeye ikna etmek için çayı buz üzerinde servis etmeye sevk etmiştir.O zamandan bu yana geçen 100 yıl içinde, ABD'de buzlu çay tüketimi yılda 40 milyar bardağın üzerine çıkmıştır.Son yıllarda, Kuzey Amerika'da özel premium çaylara olan talep çarpıcı biçimde artmıştır.Her hafta yeni çay dükkanları ve çay bahçeleri açılıyor ve birçok Amerikalı için kaliteli çay, yenilikçi çay içecekleri ve çayla ilgili ürünler kolayca erişilebilir hale gelmektedir.