Boğazın İncisi Üsküdar
Kız Kulesi
Üsküdar'da gezilecek yerler dediğimizde akıllara gelen ilk yer tabiki Kız Kulesi. İstanbul’un en önemli simgelerinden biri olan Kız Kulesi, şehrin sayılı güzellikleri arasında ilk sırada yer alır. İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiştir. Kule ilk olarak M.Ö. 410 yılında Karadeniz’den gelen gemileri denetlemek amacıyla yapılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra kale olarak kullanılan Kız Kulesi daha sonralarda deniz feneri, karantina hastanesi, gözetleme ve radar istasyonu olarak çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. Tarihte çeşitli efsanelere konu olan Kız Kulesi’nin en bilinen hikayesi ‘Kız Kulesi ile Galata Kulesinin Aşkı’dır. Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eser olan Kız Kulesi muhteşem görüntüsü ile çok sayıda ziyaretçiye de ev sahipliği yapar. 1995 yılında 49 yıllığına Hamoğlu Holding'e kiralanan Kız Kulesi aslına uygun olarak restore edilerek 2000 yılında ziyarete açılmıştır. 2021 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na geçen Kız Kulesi, bu tarihten itibaren de yeniden restorasyona alınmıştır. Halen restorasyon çalışmalarının devam ettiği Kız Kulesi’nin restorasyon sonrasındaki hali merakla beklenmektedir.
Üsküdar Mihrimah Sultan Camii
Üsküdar Mihrimah Sultan Camii 16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapılmış olup İstanbul'un en güzel camilerinden biridir. Camii, içindeki mozaikler, freskler ve süslemelerle öne çıkar. Osmanlı döneminde yapılan en önemli yapılar arasında yer alan bu eser tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ünlüdür. Tek şerefeli iki minaresi bulunan Mihrimah Sultan Camii’ni dönemin diğer yapılarından ayıran bir özellik ise giriş kısmı olmadan kendinizi doğrudan kubbenin altında bulmanızdır.
Fethi Paşa Korusu
Fethi Paşa Korusu, Üsküdar'da gezilecek yerler arayanlar için İstanbul Boğazı'nın güzelliklerini keşfetmenizi sağlayacak mükemmel bir yerdir. Osmanlı döneminde yapılmış olan Fethi Paşa Yalısı'nın yanında yer alan yapı Boğazın güzellikleriyle çevrilidir. Koru, Üsküdar ve Beylerbeyi arasında, İstanbul Boğazı’na hâkim bir tepede bulunduğundan oldukça etkileyici ve güzel bir manzaraya sahiptir. Yürüyüş yapmak, huzurlu bir ortamda dinlenmek veya Boğazın manzarasını izlemek için mükemmel bir yerdir. Sultantepe’den Kuzguncuk‘a kadar bir alanı kapsayan Fethi Paşa Korusu, Sarayburnu‘ndan başlayıp Ortaköy‘e kadar uzanan eşsiz Boğaz manzarasına sahiptir. Bu nedenle özellikle hafta sonu yeme-içme, kahvaltı ve dinlenme gibi keyifli aktivite yapmak isteyenlerin uğrak yeridir.
Çamlıca Tepesi
Çamlıca Tepesi, İstanbul'un meşhur 7 tepesinin en yüksek olanıdır. Üsküdar ile Ümraniye arasında yer alan Çamlıca Tepesi, Kuzeyde Büyük Çamlıca Tepesi, güneyde ise Küçük Çamlıca Tepesi olarak iki yakın tepeden oluşur. Tepenin zirvesinde bulunan gözlem platformunda İstanbul Boğazı’nı, Anadolu Yakası’nın tamamına yakınını ve Avrupa Yakası’nın büyük bir kısmını izleyebilirsiniz. Çamlıca Tepesi’nde muhteşem İstanbul manzarası eşliğinde dilerseniz dinlenerek dilerseniz de sevdiklerinizle güzel vakit geçirebilirsiniz. İçerisinde belediyenin sosyal tesisi bulunan mekânda dinlenirken bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Beylerbeyi Sarayı
Boğaz kıyısındaki en güzel yapılardan biri olan Beylerbeyi Sarayı, 1863 ile 1865 yılları arasında Sultan Abdülaziz’in emriyle Osmanlı’nın önemli mimarlarından Sarkis Balyan tarafından inşa edilmiştir. Avrupa barok tarzı mimarisi ve oryantal dokusu ile İstanbul’un en muhteşem yapılarından bir olan Beylerbeyi Sarayı’nın dışı kadar iç dekorasyonu da oldukça etkileyicidir. İçerisindeki tavanlar, mavi gövdeli sütunlar ve suyu denizden çekilen zemin kattaki havuz insana huzur vermektedir. Günümüzde müze-saray olarak ziyarete açık olan bu yeri pazartesi günleri hariç ziyaret edebilirsiniz.
Abdülmecid Efendi Köşkü
Üsküdar’a bağlı Nakkaştepe’de bulunan bu köşk İstanbul’daki birçok güzel binada ismi geçen İsmail Paşa tarafından yaptırılmıştır. İç kısmı muhteşem çinilerle kaplı olan bu köşkün dış cephesi ve geniş çatısının altında Türk motifleri yer almaktadır. Koç Ailesi’nin sahip olduğu Abdülmecid Efendi Köşkü’nde zaman zaman çeşitli sergiler açılmaktadır.
Çinili Camii (Mahpeyker Kösem Valide Sultan Camii)
Çinili Camii, Orta Valide Camii ya da Mahpeyker Kösem Valide Sultan Camii isimleriyle de anılan Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. I. Ahmet'in eşi Mahpeyker Kösem Valide Sultan tarafından yaptırılan Çinili Cami 1640 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır. İlk başta cami olarak inşa edilmiş daha sonra şadırvan, sebil, medrese, çeşme ve hamam yapılmıştır.
Adile Sultan Sarayı ve Validebağ Korusu
Üsküdar’ın iç kısımlarında yer alan Adile Sultan Sarayı ve Validebağ Korusu 1853 yılında yapılmıştır. Sultan Abdülaziz’in kardeşi Adile Sultan için yaptırdığı bu köşk son derece popüler bir yerdir. Her birimizin birden fazla kez izlemiş olduğu meşhur Hababam Sınıfı filmlerinin çekildiği yer bu şahane köşktür. Ön cephesi ve iki taraftan uzanan merdivenleri ile ilk görüşte hatırlayacağınız bu yapıyı farklı bir gözle gezeceksiniz. Geniş bahçe alanı ile günümüzde mezuniyet, kokteyl, düğün, öğle, akşam ve gala yemekleri, toplantı, konferans ve seminer gibi davetlerin vazgeçilmez adreslerden biri olmuştur.
Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi
Ülkemizdeki ilk ve tek uçurtma müzesi olan Mehmet Naci AközUçurtma Müzesi ayrıca dünyadaki sayılı örneklerden de biridir. Müze, uçurtma sanatını ve tarihini sergileyen bir müzedir. Müzede, uçurtmaların tarihi, yapılışı ve uçurtma yapmak için kullanılan malzemeler gibi konularda bilgi sahibi olabilirsiniz. Ayrıca farklı zamanlarda çeşitli ülkelerden getirilen uçurtmaların sergilendiği müzede, uçurtma sanatının nasıl evrimleştiğini ve nasıl değiştiğini görebilirsiniz.
Kuzguncuk
Üsküdar'ın en eski mahallelerinden biri olan Kuzguncuk, tarihi ahşap evleri, sokakları, kilise ve camileri ile ön plana çıkan bir semttir. Burada yürüyüş yaparak mahallenin atmosferini ve yerli halkın yaşam tarzını keşfedebilirsiniz. Başta mahalle dizilerinin en bilinenlerinden biri olan Perihan Abla dizisinin çekildiği Perihan Abla Sokağı olmak üzere birbirinden renkli ahşap evlerin olduğu sokaklarda keyifle gezebilirsiniz. Bunun dışındaTarihi Kuzguncuk Fırını'ndan alışveriş yapabilir, Marko Paşa ve Cemil Molla gibi önemli köşklerini de gezebilirsiniz. Kuzguncuk’ta biraz dinlenmek isterseniz meşhur Çınaraltı Kafe’de Çınar ağacının gölgesinde oturup Boğaz’a karşı çayınızı, kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Beylerbeyi
Üsküdar geziniz sırasında Kuzguncuk’tan sonra gelen Beylerbeyi, Kuzguncuk ile Çengelköy arasında bulunan en eski Boğaz köylerinden biridir. Anadolu Yakası’nın Ortaköy’ü olarak tasvir edilen Beylerbeyi manzarası, yalıları ve sarayı ile ziyaret edilebilecek en güzel semtlerden biridir. Boğaziçi Köprüsü’nün altında konuşlanmış bir semt olan Beylerbeyi’ndeki Yalıboyu Caddesi'nde bulunan yalıların çoğu bazı Yeşilçam filmlerinde kullanılmıştır.
Çengelköy
Kuzguncuk ve Beylerbeyi semtlerinden sonra gelen Çengelköy etkileyici bir boğaz semtidir. 1960'lara kadar çoğunlukla Rumların oturduğu Çengelköy bugün geleneksel Boğaziçi yaşantısının izlerini sürdürmektedir. Asırlık çınar ağaçları ve birbirinden etkileyici yalılarla çevrili olan bu semtte kilise ve yalıları gezebilir, Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi’nde denize karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz. Çengelköy’de geziniz sadece sahil kenarıyla bitmez. Sevimli dara sokaklardan tepelere doğru çıkmakta keyifli bir aktivitedir. Ahşap evlerin sıralandığı Havuzbaşı Yokuşu, Aya Yorgi Kilisesi; tepelere doğru çıktıkça Vanilköy, Kandilli ve Sevda Tepesi gezebileceğiniz diğer güzel yerlerden bazılarıdır.